Kirkor Ceyhan 29 Ekim 1926 Zara doğumlu. Baba adı Simon, siz deyin Sığı Usta. Ana adı Horik, siz deyin Horik Hatun. Üç kızkardeşi ile birlikte geçimlerini sıva ustası baba ile kilim dokuyan anne sağlamış. Aile, Ermeni Tehciri/Sürgünü/Katliamı döneminde, müslümanlığa dönerek hayatlarını kurtarabilmiş nadir Ermenilerden. Bu da ilçedeki kışla inşaatında çalışan babalarının ustalığı sayesinde olabilmiş.
Maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimine devam edemeyip terzi yanında çıraklığa başlasa da edebiyata ilgisi hiç bitmemiş Kirkor Ceyhan’ın. Bir yandan terzi çıraklığı yaparken, bir yandan da Sabahattin Ali başta olmak üzere pek çok gerçekçi (reailist) yazarın eserlerini hatmetmiş.
Eylül 1999’da aramızdan ayrılan Kirkor Ceyhan’ın ikinci kitabı olan Atını Nalladı Felek Düştü Peşimize, Zara ve çevresini, Anadolu’nun sözlü tarih ve anlatı geleneğine özgü güçlü bir hafızanın tanıklığıyla anlatıyor. Hikâyeler pek tanıdık, belki de benzerlerini dedelerimizden, ninelerimizden dinlemişizdir…
Çoğumuzun hiç bilmediği, bazılarımızın unuttuğu onlarca deyim, atasözü ve sözcükler için de kitabın sonuna mini bir sözlük eklenmiş. Tekbaşına bu sözlük bile pek okunası.
“Bu ne biliyor musun Enova Hatun? Kurdun verdiği zarardan aman gelen köylüler, bu böyle olmayacak, vurmakla öldürmekle baş edemeyeceğiz, bunu tutup da başına bir güzel Kuran okursak adam ederiz, diye yakalamışlar. Başının üstünde okunan Kuran’ı dinlemiş, dinlemiş: ‘De çabuk okuyun, davar neredeyse gedikten aşmak üzere.’ diye bağırmış. Şimdi bakıyorum da, bizim halimiz kurdun başındaki saf köylülere benziyor. Encamımızı hayreyleye, ne bileyim…”
“Kurban olduğum, bizi öyle dar geçitlerden geçiriyor ki, ondan kurtulduğumuz an sanki dünyalar bizim oluyor. Yine şükür ki hepten boğup bırakmıyor fakir kullanırını. Yeni bir rezilliğe düşürmek için herhalde bir soluk aldırıyor. Çocuk başımla düşünüyorum. Bunları -hep anlattıkları gibi- yapan, yaptıran o ise çok ayıp ediyor. Zevk bunun neresinde? Biz bunlarsız da ölürüz. Zaten yaşamıyoruz ki!”
Atını Nalladı Felek Düştü Peşimize
Kirkor Ceyhan / Aras Yayıncılık
İstanbul 1999 / 150 sayfa
COMMENTS
Teşekkürler Tayfun. Listeme aldım.